ARDA TURAN GERÇEĞİ
Ben, Arda Turan’ın görgüsüzlüğünü aslında aylar önce (17 Mart 2010) yazmıştım. Gelinen noktada, klüp doktorlarının Arda Turan’ın sakatlığının gerçek nedenini kamuoyundan gizlediklerinden tutun da, Arda Turan’ın yanlış ameliyat yapıldığına, Arda Turan’ın takım ruhu taşımadığına, takımının deplasmanda oynadığı kritik Trabzonspor maçına gitmez ve takım kaptanı olarak, arkadaşlarına moral vermezken, Meltem Cumbul’un doğum günü partisine sinem kobal’la katıldığına ve gece geç saatlere kadar partide kaldığına dikkat çekiliyor.
Bana sorarsanız Arda Turan, Türkiye’nin David Beckham modeli. En azından o şekilde görünmek hoşuna gidiyor. En yakın kankası Acun Ilıcalı, ancak Acun hem işinde gücünde, hem de mesleğine konsantre vaziyette. Arda Turan’a bakınca görünen tablo biraz acıklı. Sırtını Galatasaray klübüne dayamak, klübe güvenerek, o çatı altında hareket ederek, böylesine vurdumduymaz yaşamak, nereye kadar Arda Turan? Seni başlarına “taç” yapanlar, gün gelir ayaklar altına almasını da bilirler, bunu hiç unutma. Sen yurt dışına açılmaktan vazgeçtin, klübün sunduğu imkanlar, sana tanıdığı imtiyazlar aklını çeldi, belki de dünya starı olma şansını kaybettin. Şimdi Galatasar camiası da senin için kaygan zemin. Takım kaptanlığın sorgulanıyor. Belki de gerçekten sana ders olsun diye o kaptanlık senden alınacak. Tüm bunlar yaşanırken sen hala aynı vurdumduymazlık içindesin. Silkelen de kendine gel. Sakat olabilirsin ancak sakat halinle bile görgüsüzlüğün tavan yapıyor. Kamuoyunun gözünün içine soka soka bindiğin arabalar, gece gezmelerin, davetlerden, galalardan geri kalmayışın, fuarlara katılıp spor muhabirlerine konuşmayıp, magazin muhabirlerine konuşmaların. Tüm bunlar, spor camiasından sana, olumsuz tepki olarak geri dönüyor, bilesin. Seni magazin kurtaramaz, seni mesleğin olan futbolculuk kurtarır ve sen top oynadıkça bilinir, tanınır, sevilir, baş tacı edilirsin. Yoksa bu camia kimleri unuttu, kimler gelip geçti ve şimdilerde esameleri bile okunmuyor. Senin sonun da aynı olmasın istiyorsan, hem Türk futbolu adına hem de kendi adına önce şu görgüsüz hallerine son ver, yakaları işli gömlek giymekten, böbrek hastası çocukları ziyaret ederken, kapıları yukarı doğru açılan arabanla gitmekten, galadan galaya, partiden partiye koşmaktan vazgeç ve takımının kaptanı olduğunu, takım arkadaşlarına her daim hissettir. Yoksa gidişat kötü…
OKTAY İNCİ