Ekranların güzel perisi Sinem Kobal: “Çocuklar beni çok seviyor. Yolda durdurup ‘Sinem Abla beni prenses yapar mısın?’, ’Seni annem kadar seviyorum’ diyen bile var... Çocukların kahramanı olmanın ayrı bir tadı var. Onların hayal dünyalarını süslüyorum. Çocuklar bir Spiderman’i Batman’i nasıl unutmuyorsa Selena’yı da asla unutmayacaklar.
* ”‘Selena’ çocuklar tarafından çok sevildi. Bir anda binlerce minik hayranınız oldu. Memnun musunuz bu durumdan?
- Selena bir iyilik meleği, dizide iyilik ve kötülük arasında kıyasıya bir savaş var. Her gezegen iyi mi kötü mü olacağına karar vermiş, bir tek dünya verememiş diziye göre... Bunun üzerine bizim kahramanlarımız Selena ve Hades dünyaya bu görev için yollanıyorlar. Selena iyiliğin, Hades kötülüğün temsilcisi... Eğer o kazanırsa dünya iyiliği, Hades kazanırsa kötülüğü seçecek. Selena dünyaya gelince aynı zamanda birdenbire üç yetim kıza ablalık yapmaya başlıyor. Onların da iyilik meleği oluyor. Bir yandan da dünyada aşkı tadıyor. Bu karakteri oynarken çok keyif alıyorum. Bu kadar pozitif karakterleri oynamak, normal hayatında da pozitif olmana yardımcı oluyor. Bu kadar sevilmek de ayrıca mutluluk verici tabii...
* Bundan önce hangi projelerde rol almıştınız?
- Ben ‘Dadı’ dizisiyle başladım, daha sonra ‘Lise Defteri’nde oynadım Emre Altuğ ile birlikte... Sinan Çetin’in yaptığı ‘Okul’ projesinin yeri benim için ayrıdır tabii. Geçen sene ‘Nefes Nefese’de rol aldım.
* ’Selena’da size çekici gelen ne oldu?
- Gani Müjde’nin yazması beni heyecanlandırdı, güvendiğim bir kalem çünkü... Ayrıca çocuklara bu kadar hitap eden bir iş olması da ilginç geldi. Çünkü çocukluğunuzda bir kahraman edinirseniz, onu unutmuyorsunuz. Birçok yaptığım iş başarılı olacak ama yine de unutulacak. Oysa ‘Selena’ unutulmayacak. Çocuklar bir Spiderman’i, Batman’i nasıl unutmuyorsa ‘Selena’ da öyle olacak. Onların hayal dünyasına girmek çok güzel. Bunu hissederek kabul ettim projeyi ve şunu da belirteyim en çabuk kabul ettiğim proje bu oldu.
* Çocukluk kahramanınız kimdi?
- Peter Pan... Ona bayılırdım.
* Genç yaşta şöhreti yakalamanın sizin üzerinizde bir ağırlığı oluyor mu?
- Şöhreti nasıl yaşadığına ve nasıl gördüğüne bağlı bir şey bu... Ben 13 yaşımdan beri gözönündeyim ama bundan hiçbir rahatsızlık duymadım. Çünkü şöhret bir meslek değil. Başarı şöhreti ister istemez getiriyor ama senin kendini nelere malzeme ettiğin sana kalmış. Ben egomu işimle tatmin edebiliyorum. Bu da bana yetiyor.
* Nasıl tepkiler alıyorsunuz?- Çok güzel... ‘Sinem Abla nasıl Selena oluyorsun?’, ‘Beni prenses yapar mısın?’ gibi şeyler istiyor çocuklar... Bir tanesi bana ‘Seni annem babam kadar seviyorum’ dedi. O inanılmaz hoşuma gitti. Çocukların kahramanı olmanın ayrı bir tadı var.
* Nuri Alço gibi Sinem Kobal fanları da var. Hatta isminizi duvarlara yazıyorlar. Gördünüz mü hiç?- Çok destekliyorlar, çok memnunum. Hayran kitlesi sağolsun, beni bile şaşırtıyor.
* Oyuncu olmanın keyifli yanları neler sizce?
- Yaşamak istediğiniz her türlü karaktere bürünebiliyorsunuz ama tabii onun dışında çok büyük zorlukları var. Zamanın belli değil, kötü bir anın olabilir ama yine sahneye çıkmak zorundasındır. Ne olursa olsun bu işi yaptığımız için tamamen kendi hayatınızı bir yana bırakmak zorundasınız.
* Güzelliğinize düşkün müsünüz?
- Hayır hiç değilim. Genç olmanın da avantajı var belki... İlerleyen yaşlarda belki daha çok bakmam gerekebilir kendime... Şu an sadece yüzüme derin bir temizleme yapıyorum, o kadar...
* Oyunculukta kurallarınız var mı, açık sahnelerde oynamam gibi?- Neyi, niçin yaptığım çok önemli. İçime sinerse böyle bir projede de yer alırım.
* Yeni projeleriniz var mı?
- Yaza doğru bir sunuculuk işi olacak.
* Gerçekten sihir yapabilseniz ilk işiniz ne olurdu?
- Mesela canım Miami’ye gitmek istese oraya giderdim, oradan Fransa’ya geçerdim, sonra dünyanın öbür ucuna.. Görünmez olup arkadaşlarımı dinlerdim. Bir de uçmayı çok isterdim.
- ‘Biz zararlıysak masallar da zararlı’
* Zekeriya Beyaz ’Sihirli diziler çocuklar için zararlı’ diyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Bu görüşe hiç katılmıyorum. Bence sihirli işler çocukların hayal dünyasını genişletiyor. Teknoloji geliştiği için biz de görsel olarak veriyoruz. O zaman aileler çocuklarına Cinderella masalı da mı okumasın? Bana göre asıl zararlı olan çocukların hayal dünyasını geliştirmelerine engel olmaktır.
Salı Mart 24, 2009 4:07 pm
